Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,6102
Dolar
Arrow
35,4274
İngiliz Sterlini
Arrow
43,4691
Altın
Arrow
3093,0000
BIST
Arrow
9.977

‘Aile Yılı’nda Lüksemburg'daki ailelerden 10 kat fakir olduğumuz ortaya çıktı

Bildiğiniz üzere 2025 ‘Aile Yılı’ olarak ilan edildi.

Aile Yılı müjdelerle birlikte geldi! Müjde paketinde yardımlar var. 

Buna göre; ilk çocuk için 5 bin lira yardım verilecek.

İkinci çocuk için her ay 1500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5 bin lira olacak şekilde çocuk yardımları verilecek.

Evliliğe ilk adımını atan gençlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, 150 bin lira tutarında faizsiz kredi desteği verilecek. 

Aile Yılı harika bir fikir, geçtiğimiz yıl ilan edilen ‘Emekli Yılı’ gibi…

Gerçi emeklilerimiz geçen sene kendi yılları olduğunu pek fark etmedi ama olsun, onların yılıydı. 

Bu yıl aileler ‘Aile Yılı’ olduğunu idrak edebilecek mi bilinmez ama Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) verilerine göre ailelerimiz pek de öyle bir yıl ile kalkınabilecekmiş gibi görünmüyor. 

Hane halkının banka hesaplarında tutuğu para veya hisse senetleri, asıl ikametgah, diğer gayrimenkuller, araçlar, kıymetli eşyalar ve diğer finansal olmayan varlıklar üzerinden hesaplanan ‘’Hane Halkı Net Serveti’’ açısından 38 ülke arasında sondan 5. Sıradayız.

 Ailelerimiz Lüksemburg, İzlanda, Belçika'daki hane halklarından yaklaşık 10 kat daha yoksul.

Bu bilgi OECD’nin 2024 yılı ‘Hayat Nasıl’ raporunda yer alıyor. Keşke rapor sadece bununla sınırlı olsa! “Bu yıl nasılsa Aile Yılı” der toparlanırız diye umutlanırdık! Ancak raporda öyle veriler var ki okurken içimiz daralıyor, yaşarken çekilen ise cabası…

Rapora dönmek gerekirse "Yaşam Memnuniyeti" açısından 4,9 Puan ile 41 ülke arasında sonuncu sıradayız. OECD ülkelerinde hayat memnuniyeti ortalama puanı 6,7 iken Türkiye'de 4,9 çıktı.

Sosyal adaletsizlik sıralamasında ise sondan ikinci sıradayız. Sosyal adaletsizliğin en yüksek olduğu 2 ülkeden biriyiz. Burada tek olmadığımız için gururluyuz.

Cinsiyet Eşitsizliğinde 41 ülke arasında yine sonuncu sıradayız. 41 kere maşallah…

Açıklanan rapora göre Hava Kirliliğinde Türkiye ‘’PM2.5’’ seviyeleri metreküp başına 27.1 mikrogram ile OECD'deki ülkeleri arasında sondan 3. sırada. 

Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen metreküp başına 10 mikrogramlık yıllık kılavuz sınırından kat ve kat yüksek. Ama sonuncu değiliz burası da çok önemli!

İstihdam oranında 41 ülke arasında sondan 2'inci sıradayız. 

Yeni eğitim sistemimiz ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne rağmen eğitim konusunda da sınıfta kalmışız. PISA raporlarına göre Türkiye'deki ortalama bir öğrenci aldığı eğitimle, matematik ve fen bilimlerinde 462 puan alabiliyor. Bu başarıyla (!) OECD ülkeleri arasında sondan 7. sıradayız. 

Hadi raporu hazırlayan gavurlar bizim Millî ve Manevi değerler manzumesi ile maddi gelişmenin zirvesini hedefleyen Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğretim programımızı anlamadı ya da kıskandılar diyelim. Ama rapor öğrencilerimizin aç olduğunu ortaya koymuş. Raporda 15 yaşındaki öğrencilerin gıdaya erişimi açısından en kötü durumdaki ülke Türkiye. Son 30 günde haftada en az 1 gün hiç yemek yiyemediğini söyleyen öğrencilerin oranı OECD ülkelerinde yüzde 8 iken Türkiye'de yüzde 20'ye ulaşmış durumda. 

Raporda Ortalama Yaşam Süresi beklentimiz 78,6 yıl. 41 Ülke arasında 30. sırada. Bu veri de muhtemelen “Çıkmayan candan umut kesilmez” bakışımız yüzünden bizi 30’uncu sıraya yükseltmiş! 

“Kardeşim OECD ülkeleri hangileri, bizi neden onlarla kıyaslıyorlar” demeyin. Çünkü Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün kurucu 20 ülkesinden biri. Kuruluşa Japonya, Finlandiya, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkeler sonradan katıldılar. 

Ama tek araştırma bu değil. ABD'de, uluslararası bir araştırma ekibi, yaptıkları bir deneyde kötü anıları silerek, ruh sağlığı sorunlarını tedavi etme konusunda umut vadeden bir yaklaşım geliştirdi.

Deneklere uygulanan bir dizi hafıza geliştirme metodu olumlama ile ilişkilendirildi. Bilim insanları, “Bu prosedürün olumsuz anıların hatırlanmasını zayıflattığını ve olumlu anıların istemsiz olarak zihinde canlanmasını artırdığını gördük” ifadelerini kullandı.

Bu deney başarılı olursa tüm kötü anılarımızı hatırlamayacağız. Düşünsenize belki OECD raporundaki olumsuz verileri, yaşadığımız zorlukları unutur ve raporda yer alan Ortalama Yaşam Süresi beklentimiz 78,6 yıldan 90 yıla çıkar listede üst sıralara yerleşiriz.

Kötü anımız olmazsa hayat güllük gülistanlık olur. Unutup hatırlamamamız gereken o kadar çok olumsuzluk var ki, inşallah bilim insanları bu alanda bir an önce başarılı olurlar. Amin…