Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
44,9525
Dolar
Arrow
39,2775
İngiliz Sterlini
Arrow
53,3093
Altın
Arrow
4233,0000
BIST
Arrow
9.486

Antalya unuturken o yazdı; Hüseyin Çimrin!

Güneşin 12 ay boyunca kartpostal gibi parladığı, yaz sezonunda her iki dakikada bir uçağın indiği, dünyadan her mevsim turist akınına uğrayan Antalya!

Zira, Antalya’yı gerçekten tanıyan, yaşayan, hisseden kaç kişi kaldı, orası biraz muamma…

Antalya denince ilk konuşulanlar genelde şöyle: “Side mi daha iyi, Kemer mi?”, “All inclusive mi alalım? Yoksa, yarım pansiyon yeter mi?” Tarih mi? Kültür mü? Bize ne canım. Varsın onlar gezsin Perge’yi… Biz Lara’da güneşlenelim, açılan yeni cafelerinin tadını çıkaralım.

Ne yazık ki herşey dahil sistem, yabancı turistleri bile kent merkezinden yıllarca uzakta tuttu. Ancak turistin meraklısı otelinden çıkıp Hadrian Kapısı’na, Yivli Minare’ye, Termessos, Olympos, Faselis Antik Kentlerine uğrası. Oysa şehrin merkezinde, Hıdırlık Kulesi kazısında her gün yeni bir tarihi eser bulunuyor.

Bu şehir, sadece güneş kremi ve havlu kombininden ibaret değil. Kaleiçi’nin her taşında, Aspendos’un su kemerlerinde, Yivli Minare’nin gölgesinde, geçmişin ayak sesleri yankılanıyor. Ama ne gam! O tarihî taşlar, biz oralardan geçerken sadece arka plan estetiği işlevi görüyor. Selfie’lik fon yani.

Antalya, 4 bin yıllık bir medeniyetin üzerinde yaşıyor. Ama ne yazık ki bu tarihi zenginliğin içinde doğan yerli halk, kent kültüründen epey yoksun bir hayat sürüyor.

“Antalya Müzesi nerede?” Diye soran turiste “Biz oraya en son okul gezisinde gitmiştik” diyen bir nesil yetişiyor.

1924 mübadelesinde Selanik’ten vapurla taşınan, Antalya’ya ilk gelen göçmenlerden birinin torunuyum. Baba tarafım ise Tekelioğlu boyundan. Yörüklük ve göçmenlik geni taşıyan bir gazeteci olarak Antalya için üzüldüğümü itiraf etmeliyim. Neden şehir merkezi bu kadar köhne ve eski bırakılmış?, UNESCO’dan fon bulmak çok mu zor?

Antalya aşığı, hayatının 50 yılını Antalya’nın tarihini araştırmalarıyla ilmek ilmek ören Hüseyin Çimrin (Antalya Kent Tarihçisi) yıllardır çırpınıyor: “Bu şehir denize girilen bir açık hava oteli değil, tarihi ve kültürüyle de bir cazibe merkezi olmalı” diyor. Haklı. Ama maalesef biz kültürü genelde kebap menüsü ya da otel animasyon şovları sanıyoruz.

Sonuç? Bir turizm devi olduk ama yerel hafızamızı çamaşır suyuyla silmiş gibiyiz. Kendi şehrimize turist gibiyiz. Ve belki de en ironik olanı: Antalya’yı en çok sevenler, burada sadece bir hafta geçirenler!

Hüseyin Çimrin pes etmeyenlerden. Antalya’yı farklı güzellikleriyle görüp, mutfak kültüründen tarihine, kentin çocuk oyunlarından,  efsanelerine kadar 40’ı aşkın kitabıyla yıllardır Antalya’yı tanıtmaya çalışıyor. Haşimişcan’daki evinin üst katındaki çalışma odasına kapanıp, yıllardır yazıyor. Hüseyin Çimrin, son iki eseriyle beni çok etkiledi.

Kuruluştan Günümüze Antalya Kent Sözlüğü ve Antalya Kent Kronolojisi.

Antalya Kent Tarihçisi Çimrin, dünyada belki de bir ilke imza attı. Kuruluşundan Günümüze (MÖ 158-MS 2025), Antalya Kent Kronolojisi tam 703 sayfa! Bergama Kralı Attalos’un Milattan Önce 158 yılında Attaleia adını vererek kurduğu tarihten, 30 Aralık 2024 tarihine kadar, gün, gün derlenmiş, sayfalarını çevirirken kendinizi içinde kaybettiğiniz, çılgın bir eser! Tek kişilik bir emekle, Hüseyin Çimrin, bu kronolojik bilgileri gün, gün nasıl buldu? Nasıl derledi? Nasıl sıraladı?

Çimrin, tüm dünya kaynaklarından arşivleri taramakla kalmamış, Antalya’da ev ev gezmiş. Yıllarca, tırnaklarıyla bilgiyi kovalamış. Antalya kelimesi nerede geçiyorsa, Hüseyin Çimrin hep orada ve  o bilginin peşinde!

Mesela, “Antalya’da büyük deprem olmaz” diyen yer bilimcilere kent kronolojisi tarihleriyle cevap veriyor. Antalya’da büyük depremler olmuş. Kaş, Altınkum Tsunami altında kalmış.

ATSO’nun kente kazandırdığı Antalya Kent Kronolojisi’nden rastgele bir sayfayı açtım.

12 Mart 1930; Atatürk, “Antalya ve Antalyalılar’dan çok memnun olduğunu, tekrar geleceğini ve bu güzel memlekete tren getireceğini söyleyerek, bugün saat 10.25’te “Paşa yine bekleriz, çok bekletme bağrışları arasında Ankara’ya hareket etti.

9 mayıs 1930: Ekmek fiyatı bu ay sonunda 10 kuruşa kadar düşecek. 31 Aralık 1935; Dört yıl önce depremden zarar gören Yivli Minare ve Camisi, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarıldı.

26 Aralık 1978: MHP Genel Başkanı Türkeş, Antalya’da sıkıyönetim ilanı gerektiğini söyledi. Milattan önce 158’den 31 Aralık 2024’e kadar, Antalya’nın her gününü tarihe kazıyan Hüseyin Çimrin’in bu eseri Guiness Rekorlar Kitabı’na girebilir. Hüseyin Çimrin’in kaleminden Antalya Kent Kronolojisi, dünyanın cazibe merkezi olan bir kentin tarih boyunca neler yaşadığına tanık olmak açısından da kıymetli. Hüseyin Çimrin’in, kalbinde Antalya aşkı ile, Yenikapı’daki evinde, portakala ağaçlarına bakan bir masa başında yıllarını adayarak, ilmek ilmek çabayla Türkiye’ye kazandırdığı bu eser, Antalya kent kültürüne evrensel bir katkıdır. Dünya tarihçileri sahip çıkacaktır. Antalyalılar’ın kentli kimliğini güçlendirmesi açısından ise, Antalyalılar’a paha biçilmez bir hediye.