Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
43,6775
Dolar
Arrow
38,6509
İngiliz Sterlini
Arrow
51,4208
Altın
Arrow
4180,0000
BIST
Arrow
9.282

Bu kuşak kendisine biçilen sessizliği artık kabul etmiyor!

Bir ülkenin vicdanı bazen tek bir cümleyle uyanır. Beyazıt Meydanı’nda, binlerin kalbinden çıkan o söz, bu toprakların unutmaya zorlandığı her şeyi bir anda hatırlattı:

“Helalleşmeyeceğiz!”

İstanbul Üniversitesi öğrencisi Eren’in kürsüden haykırdığı o kelimeler, sadece bir öfkenin değil; aynı zamanda onurlu bir hafızanın, boyun eğmeyen bir gençliğin, korkuya meydan okuyan bir cesaretin ifadesiydi.

“Yaşadıklarımızı unutmayacağız,” dedi Eren. Çünkü bu ülkede unutmak, çoğu zaman sessizliğin diğer adı oldu. Polis şiddetini, plastik mermileri, yumrukları, çıplak aramaları tek tek hatırlattılar. Susturulmak istenen her ses, o meydanda birleşerek bir nehre dönüştü. Ve o nehir, artık geriye doğru değil; yalnızca aydınlığa doğru akıyor.

Bu gençlik, şiddetle bastırılmak istenen ama her defasında daha gür çıkan bir vicdanı temsil ediyor. Onlar sadece kendi yaralarını değil, suskun kalınan tüm adaletsizlikleri haykırıyorlar.

Orada toplanan binlerce genç, karanlıktan aydınlığa giden yolun taşlarını sabırla döşüyor. Talepleri açık: daha özgür bir üniversite, daha adil bir toplum, daha huzurlu bir gelecek. Şiddetin, baskının, korkunun yerine; diyalogun, anlayışın ve adaletin hüküm sürdüğü bir ülke istiyorlar. Ve inançlılar… Çünkü her baskının ardından gelen bir uyanış olduğuna inanıyorlar.

Gençler umut taşıyor. Ellerinde pankartlar, dillerinde sloganlar olsa da, yüreklerinde asıl taşıdıkları şey değişim arzusu. Kavgadan değil, kalpten gelen bir değişim. Ve belki de tam bu yüzden Beyazıt Mitingi yalnızca bir protesto değil;   Orada bir kuşak söz aldı. Bu kuşak artık kendine biçilen sessizliği kabul etmiyor. Korkmadan konuşuyor, adını koyuyor, yüzleşiyor. Ve en önemlisi: affetmiyor.

“Helalleşmeyeceğiz” diyor. Çünkü helalleşmek için önce adalet gerekir. Önce yüzleşme, önce özür, önce hesap… 

Bu ülkenin yarınları, o kürsüye çıkan gençlerde saklı. Seslerini kısmak isteyenler bilsin: Artık çok geç. Çünkü bir ülke gençliğini susturursa, geleceğini de kaybeder. Ama dinlerse, birlikte yeniden doğar.