14 Şubat’ta önüme bir twit düştü. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın resmi hesabından yapılan paylaşımı görünce önce şaşırdım. Bakanlığın resmi hesabının hacklendiğini düşündüm.
Bakanlığın hesabından şu çağrı yapılmıştı;
“Seviyorsan git evlen bence!”
Bu ancak Nisan 1 şakası olabilirdi. Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı, asgari ücretin ev kirasını bile karşılamadığı, sevgililerin bir araya geldiğinde parasının bi çay, bi tosta anca yettiği, kredi kartlarını ödemek için borçlandıkları bir ekonomide, keyiften mi evlenmediklerini düşünüyordu bakanlık?
İyi bir üniversiteden mezun olmuş, birkaç yabancı dil bilen gençlerin bile iş bulmakta zorlandığı, genç işsizliğinin yüzde 40’lara dayandığı acı gerçeğiyle karşı karşıya olduğumuz bilinmiyor muydu?
İş arama anksiyetesinin yarattığı özgüven sarsılması, kaygı, sosyal hayattan kopma, depresyon ve korku ile hangi genç evlenme isteği duyabilirdi ki?
Ve en önemlisi evlenmek için sadece sevmek yeterli miydi?
Ya özgüven? Aile kurmak için gereken sorumluluğa sahip olma duygusu?
Son 20 yılda çayın 50 kat, simidin 20 kat zamlandığı bir ortamda, gelecek kaygısıyle uykusuz geceler geçiren gençler, belirsiz geleceğe adım atmak için, evlenmek için, 48 ay vade ile niye 150 bin tl’lik kredi çeksinlerdi ki?
Gençleri evlendirmeye yönelik evlilik kredisi projesi güzel ancak rasyonel değil.
Nikah organizasyonundan, düğün yemeğine, gelinlik ve damatlıktan, gelinin saç makyajına, (henüz ev kirasını, depoziti, beyaz eşya ve mobilyaları içine koymadan) bir evliliğin maliyetinin 2 milyon tl’den aşağı olmadığı görülemiyor mu?
150 bin tl’lik kredi bugünün ekonomik koşullarında, ancak gelinlik ve damatlığa yeter.
Naçizane tavsiyem gençleri evlendirmek yerine, son yıllarda artan boşanmalara gözünüzü çevirmeniz.
Aile içinde kadına ve çocuğa yönelik artan şiddetin nedenlerini araştırmanız. Yoksulluğun aile içindeki etkisini incelemeniz.
Genç intiharlarının kaynağını araştırmanız.
Kredi desteklerini önlenebilir ölüm dediğimiz, yaşam hakkı elinden alınmış kadınların çocuklarına vermeniz, mesela… Ne güzel olurdu.
Ne acı ki, binlerce çocuğun babası katil, annesi mezarda bu ülkede.
Keşke
“Seviyorsan git evlen bence” diyecek kadar her şey toz pembe olsaydı Türkiye’de…
Çok Okunanlar
O duruşmadaydım... Alper Komutan: 'Ben atılayım Teğmenler dönsün'
ORC’nin son anketinde açılımın mimarı Bahçeli’ye kötü haber!
Güllü'nün ölümüyle ilgili gündemi sarsacak iddia!
AKP'li kurmaylar konuştu: Bahçeli erken seçim çağrısına mı hazırlanıyor?
Milli Mücadele ve Lenin: Küçük bir not
AKP'li Tayyar, '30 bin liralık seyyanen zammı' önce eleştirdi sonra hak verdi
Bahçeli, şehit aileleri ve gazilere seslendi
Şener Üşümezsoy'dan yıllar sonra gelen Acun Ilıcalı itirafı!
Ersan Şen ve Cem Küçük arasında İmralı kavgası
Yunanistan Ege’de sorun çıkarmaya doymuyor