J.D. Vance'la tanışmak

YAZAR VANCE

8 Kasım 2016'da ABD'de başkanlık seçimlerini Donald Trump kazandığında birçok kişi bu zaferin hangi faktörlerden kaynaklandığını anlamaya çalıştı. Ben de o insanlardan biriydim. Siyaset bilimci Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu'nun, J.D. Vance'in "Hillbilly Elegy" kitabını okuma tavsiyesini duyduğum için mutluydum.  Kitap adeta Trump'ın o dönemdeki popülerlik endeksinin yüksekliğini gösteren bir açıklamaydı. Trump'ın yakın zamanda ABD başkan yardımcısı pozisyonuna seçtiği ve uluslararası medyanın birkaç gündür hakkında konuştuğu aday J.D. Vance ile bu şekilde tanıştım.

J.D. Vance, anılarında pek de kolay olmayan çocukluğunu, bağımlılıkla mücadele eden bir anne ve J.D. çocukken aileyi terk eden bir baba tarafından büyütüldüğünü anlatıyor. Onu yalnızca sevgi ve sempatiyle anlattığı büyükanne ve büyükbabası yetiştirmiş. Aynı zamanda, Amerika’daki yoksul beyaz işçi sınıfının sosyoekonomik sorunlarını da anlatılıyor. Bu sorunlar, Trump'ın popülaritesinin artmasına katkıda bulunuyor. 2016'da "Hillbilly Elegy" kitabı en çok satanlar arasına girdi ve ardından Ron Howard'ın yönettiği beyazperdeye uyarlandı. Kitap 2016'da yayınlandığında en çok satanlar listesine girmişti ve Trump'ın J.D. Vance'i başkan yardımcısı adayı olarak göstermesinin ardından kitap, Amazon'un en çok satanlar listesinde yeniden 1 numaraya çıktı. 

“Hillbilly Elegy” adlı kitabı onu yalnızca çok satan bir yazar yapmakla kalmadı, aynı zamanda Donald Trump'ın beyaz işçi sınıfı seçmenlerince tercih edilmesinin yorumlanması için sık sık çağrılan aranan bir yorumcu yaptı.

SİYASETÇİ VANCE 

Vance'in başkan yardımcısı olarak atanmasının ardından birçok yorumcu onun izlediği siyasi gidişatı analiz etti. 8 yıl boyunca Vance'in siyasi konuşması "asla Trump"tan söyleminden, Trump'la birlikte "Amerika'yı yeniden harika yapmaya" doğru ilerledi. 2016'da Vance, Trump'ı hiç sevmediğini belirterek ona "salak" veya "Amerika'nın Hitler'i" adını vermişti. 2017'de ise Vance, Obama'nın hayranlıkla takip edilmeye değer örnek bir politikacı olduğunu düşündüğünü belirti. Yine aynı yıl New York Times'ta "Barack Obama ve Ben" başlıklı bir makale yayınladı. 1 Temmuz 2021'de ise Vance, Ohio'da Senato için kampanyasını açıkladığında Trump hakkında şunları söylemişti: "O, hayatımın en iyi başkanı".

Ohio'da işçi sınıfı bir ailede büyüyen Vance, 2016 yılında anı kitabının önsözünde şunları yazmıştı: "Hayatında harika hiçbir şey başaramadığını itiraf eden ilk kişi olacağım". Bu önsözden 8 yıl sonra Trump için ABD başkan yardımcılığı pozisyonu teklifi aldı.

Avrupalı ??yetkililer, Vance'in başkan yardımcısı atanmasına onun gelişini "Ukrayna için bir felaket" olacağını düşüncesiyle tepki gösterdiler. Rusya onun başkan yardımcısı olarak atanmasını memnuniyetle karşıladı. Vance, ABD'nin Ukrayna'ya verdiği desteğe karşı önde gelen eleştirmenlerinden biri. Bir röportajda Ukrayna'da olup bitenleri umursamadığını belirtti. Avrupalı ??yetkililer Trump'ın ikinci başkanlığı ve bunun ABD dış politikası üzerindeki etkileri konusunda paniğe kapılıyor. J.D. Vance izolasyonist dış politikaların taraftarı ve aynı zamanda Ukrayna'ya 61 milyar dolar yardım yapılmasına karşı çıkan senatörlerden biriydi. Avrupa'nın güvenlik konusunda ABD'ye aşırı bağımlılığı olarak gördüğü durumu sık sık eleştirdi. Vance'in Putin hakkında ilginç bir görüşü var. Rusya Devlet Başkanı Putin'in Avrupa için varoluşsal bir tehdit olmadığına, Amerikalıların ve Avrupalıların Rusya'nın Ukrayna'da yenilmesi için yeterli mühimmatı sağlayamayacağına ve savaşın "müzakere edilmiş bir barışla" sona ermesi gerektiğine inanıyor. Bu da Trump'ın seçimi kazanması durumunda Rusya ve Ukrayna'nın müzakere masasına oturması gerektiği anlamına geliyor. Vance, dış politika düzeyinde ABD'nin "Doğu Asya'ya daha fazla odaklanması" gerektiğine inanıyor. “Önümüzdeki 40 yıl boyunca Amerikan dış politikasının geleceği doğu Asya olacak ve Avrupa'nın uyanması gerekiyor" dedi. Gazze savaşına ilişkin tutumu da oldukça ilginç. Çünkü İsrail'in Gazze savaşına karşı kampların ve gösterilerin yapıldığı üniversitelere federal fon sağlanmasını engelleyen yasa tasarıları sundu.

Aşırı sağcı Vance, kendisinin İskoç-İrlanda kökenli olduğunu ve Hintli bir kadınla evli olduğunu belirtmesine rağmen göç politikalarına karşı olduğunu açıkladı. Vance aynı zamanda kürtaja karşı olduğunu da belirtiyor.

J.D. Vance'in gizemli olduğu kadar ilginç de bir siyasi figür olduğunu kabul etmeliyiz. Anılarını okuyanlar bu şahsın profesyonel anlamda hızlı yükselişinin ardındaki nedenleri daha iyi anlayabilir. Bu yüzden kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. Sonbaharda yapılacak başkanlık yarışının Trump ve ekibi tarafından kazanılması, hem yurt içinde hem de ABD dış politikası düzeyinde bir dönüm noktasını temsil edebilir.