Trump suikastı sonrası akıllarda beliren soru

Cumartesi günü dünyada konuşulan haber, ABD Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Donald Trump'a düzenlenen suikast girişimiydi. Pensilvanya'daki seçim mitinginde sahnede kalabalığa seslenen Cumhuriyetçi siyasetçinin kulağına bir kurşun isabet etti.

Şu ana kadar bildiğimiz tek şey Trump'ın iyi olduğu. 

Seçim mitingindeki silahlı saldırının failinin FBI tarafından tespit edildiği yönünde. Bir kişi öldüren ve iki kişiyi de ciddi şekilde yaralayan Thomas Mathew Crooks adında 20 yaşında bir genç.

Bu suikastın ardından Trump’ın ABD'nin yeni başkanı olması yolunda eli kuvvetlendi diyebiliriz. Biden'ın televizyonda yayınlanan seçim tartışmalarındaki acınası performansının ardından Trump’ın kazanma şansı yükseldi.

Bu suikast ile ikinci Trump başkanlığının yolu daha da açıldı.

Maalesef Amerikan seçimlerine kan bulaştı. Herhangi bir seçime kan bulaşıyorsa demek ki orada bir sorun var ya da bu seçimlerin önemi çok fazla.

Her yıl ABD’de binlerce kişi ateşli silah sahipleri tarafından vuruluyor. Trump da bu kervana katıldı.

Seçmenlerin dikkatini çekmede adaya yönelik suikast girişimi o adayın daha çok tercih edilmesinin yolunu açtığını biliyoruz.

Cumhuriyetçi Başkan Ronald Reagan'a 1981'de düzenlenen suikast girişiminden bu yana ilk kez yaşanan bu suikast girişimi, Trump ve Biden'ın anketlerde şu ana kadar nispeten yakın olduğu 5 Kasım başkanlık seçimleri yarışını alt üst edebilir.

1981'deki suikast girişiminin ardından anketlerde Reagan’ın oyları yüzde 22'ye yükseldi. Aynı durum gelecek ABD başkanlık seçimlerinde de yaşanabilir. 

Ancak kesin olan bir şey var ki, Donald Trump'a düzenlenen suikast girişimi, yalnızca ABD'de değil, tüm dünyada siyasi figürlerin korunmasında güvenlik önlemlerinin artırılması ve dikkatli olunması yönündeki acil ihtiyacın altını çizdi.

Kendimize şu soruları sormalıyız: Bu saldırı sonrası ABD iç politikası nasıl değişecek?

Trump'ın başkan olması durumunda Amerikan demokrasisi daha mı güçlenecek ya da diktatörlük eğilimlerini daha mı artıracak?

Aynı zamanda ABD dış politikasının nasıl etkileneceği dikkatle izlenecektir.