Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Meğer…

Seçim sonuçları belli oldu. Böylece aslında milleti yıllardır umutsuzluğa sevk eden, sürekli muhalefetin seçim kaybetmesine neden olan “durum” ortaya çıkmış oldu. 

Meğer millet oy verecek adam arıyormuş, o “adamı” bulunca oy vermiş. 

Seçim pek çok açıdan değerlendirilebilir ancak bence en önemli sonucu CHP’nin Türkiye genelinde birinci parti olmasıdır. CHP 47 yıl sonra Türkiye’de birinci parti olmuştur. Kanımca bu durumu ortaya çıkaran ilk faktör CHP’de meydana gelen değişimdir. Bu değişimle CHP halk için umut olmuştur. Halk, Özgür Özel’le, Ekrem İmamoğlu ile ve Mansur Yavaş’la ve nice CHP’ye gönül vermiş neferle Türkiye’nin yeniden Cumhuriyet’in kuruluş değerlerine dönerek normalleşebileceğine inanmıştır. 

Hatırlayalım, burada eleştiriler yaparken “CHP’yi yeniden kazanmadan Türkiye’nin normalleşmesinin mümkün olmadığını” anlatmıştım. Yeni CHP diye sunulan şey aslında CHP’nin kendi kuruluş değerlerinden ayrılmasıydı. Atatürkçüleri, vatanseverleri CHP’den uzaklaştırıp, 2010 yılından itibaren, ikinci cumhuriyetçiler, siyasi İslamcılar, PKK sempatizanları, cemaatçiler, soykırım savunucuları ve sorosçularla birlikte yürümek CHP’ye 15 yıl kaybettirmiştir. CHP ancak kendi kimliği ile seçime girerse kazanabilir. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, siyasi İslamcı “Ekmeleddin İhsanoğlu adayımız” diyen CHP, gerçek CHP olamazdı. Umarım bugün itibarı ile bu sosyolojik durum anlaşılmıştır ve bu kimliksiz siyaset anlayışından vazgeçilmiştir. Hiç unutulmamalıdır ki, bu yolda 14 koca seçim göz göre göre kaybedilmiştir. 

Elbette bu durum iktidarı da kibirli hale getirmiştir. “Ne yaparsam yapayım, seçim kaybetmem” algısı oluşmuştur. İktidar bu sebeple anayasaya ve yasalara olan saygısını kaybetmiş, Türkiye tanınmaz hale gelmiştir. İktidar Türkiye’nin kurucu partisi CHP’yi terörle iltisaklı parti olarak ilan edecek kadar pervasızlaşabilmiştir. Ancak halk, “bu kadar da olmaz” diyerek bu seçimde CHP’yi Türkiye’nin birinci partisi yaparak cevap vermiştir. 

Son olarak, geçmişi iyi bilmek gereklidir. Halkın kredisi sonsuz değildir. CHP kendisine gösterilen bu ilgiyi, daha çok çalışarak yerel belediyelerde çok başarılı olarak perçinlemelidir. Yoksa 1989 yılından sonra 1994 yılında yaşananlar ortadadır. Hak, hukuk, adalet kavramlarına verdiği önemi yerel belediyelerde gözle görünür hale getirmeli, Türkiye’yi yönetmeye hazır olduğunu anlatmalıdır. Yol uzundur. Daha yapılacak çok şey vardır. 

Her şeyin çok daha güzel olacağı bir dönem dileklerimle...