Ülkemizde hizmetlerin yerel düzeyde görülmesini sağlayan mahalli idarelerin demokratik hayatın gelişmesine katkısı bugün artık tartışılmamaktadır.
T.C Anayasası'nda mahalli idareler merkezi idareden ayrı düzenlenmiş ve 127. maddesinde mahalli idarelerin birer kamu tüzel kişisi olduğu, karar organlarının halk tarafından seçileceği, seçilmiş organlarının organlık sıfatını kazanma ve kaybetmelerinin yargı yolu ile olacağı, mahalli idarelere görevleri ile orantılı olarak gelir kaynakları sağlanacağı ve merkezi idarenin mahalli idareler üzerinde kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahip olduğu kurala bağlanmıştır.
Mahalli idareler, yerinden yönetim ilkesine dayanan özerk kuruluşlardır. Bugün dünyada mahalli idarelerin demokratik hayata vazgeçilmez katkısı ve mahalli müşterek ihtiyaçların karşılanması konusundaki büyük önemi gözetilerek idari ve mali alanda gittikçe artan bir oranda karar ve hareket serbestisine sahip olmaları yönünde düzenlemeler yapılmaktadır.
Bu çerçevede gelişmiş ülkeler merkezi idarenin, mahalli idareler üzerindeki vesayet denetimini daraltma eğiliminde iken Türkiye'de vesayet denetimi mahalli idarelerin çalışma gücünü ve yaratıcılığını önleyici nitelikte bir gelişme göstermiştir.
Günümüzde vesayet denetiminin kollayıcı olması yanında genel idare ve mahalli idareler arasındaki gören dağılımının dengeli bir şekle kavuşturulması zorunluluk arzetmektedir. Bu bağlamda mahalli idarelerin organlarının halk tarafından seçilmesi, halkın idareye katılmasını ve denetimini sağlamaktadır.
Ülkemizde mahalli idarelerden köy ve belediyelerin gerek karar gerekse yürütme organları halk tarafından seçilirken il özel idarelerinin yalnızca genel karar organları halk tarafından seçilmektedir. Belde ve belde halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan belediyelerin sayısı ülkemizde 1950 yılından itibaren hızla artmaya başlamış ve buna koşut olarak mahalli idareler içerisindeki önemi bugün artık yadsınamaz bir seviyeye ulaşmıştır.
Belirtilen önemi karşısında belediyelerin gerek karar gerekse yürütme organlarının sağlıklı bir biçimde seçilmesi, belde halkının yararı yanında demokratik hayatın yerel düzeyde gelişmesine katkıda bulunacaktır.
2024 yılı mahalli idareler seçiminde her türlü kara propagandanın yanında, mahalif belediyelere merkezi idare tarafından hiçbir katkı sağlanmayacağı açık açık ifade edilmektedir
Nitekim 2019 yılı mahalli idareler seçimlerinden sonra muhalefet partilerinin kazandıkları belediyelerin çalışmalarının nasıl engellendiği ve gelir kaynaklarının nasıl kısıtlandığı herkesin bildiği gördüğü bir husustur.
Gerek 1982 Anayasası gerekse 5393 sayılı Belediye Yasası'nda belediye başkan ve meclis üyelerinin organlık sıfatını kazanma ve kaybetmelerinin hangi koşullarda olacağı ve yargı yoluyla denetleneceği açıkça belirtilmiş iken 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimi sonrasında 674 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile vesayet makamına "Kayyum atama" yetkisi verilmiştir
İdarenin kayyum uygulaması, subjektif ve belediyeleri işlevsiz hale getiren bir uygulama olarak gittikçe yaygınlaşmaya başlamıştır
Gerek farklı partilere mensup belediye başkanlar ile iktidarın uyum içinde çalışmayacağı söylemleri, gerekse muhalif belediyelere kayyum atanacağı kuşku ve beklentisi halkta iradesinin sakatlanacağı hatta gasp edileceği korkusu yaratmaktadır.
Küreselleşme süreci ile birlikte yerel yönetimlerin kamu yönetimindeki etkinliği, gücü ve öneminin arttığı,bu çerçevede ülkelerin yerel yönetimlerinin özerkliginin yerel demokrasi uygulamalarının geliştiği dünyamızda ülkemizin durumuna üzülmekten başka elimizden birşey gelmemektedir.
Çok Okunanlar
BEDAŞ açıkladı... İstanbul'da elektrik kesintisi
23 Kasım 2024 günlük burç yorumu
Yalı Çapkını dizisinde ayrılık
Al-Nassr'da kadroya alınmayan Talisca'nın gitmesine bu formülle izin verecek!
Av. Turan Karakaş hayatını kaybetti
Gazeteler Kılıçdaroğlu'nun davasını nasıl gördü?
22 Kasım 2024 Cuma yayın akışı: Bugün TV'de neler var?
Conor McGregor'a cinsel tacizden ceza
22 Kasım Cuma reyting sonuçları: Zirvede hangi program yer aldı
Davada 6. gün: Yenidoğan Çetesi elebaşı Fırat Sarı savunma yapacak