Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,2401
Dolar
Arrow
34,4862
İngiliz Sterlini
Arrow
43,5545
Altın
Arrow
2962,0000
BIST
Arrow
9.549

Çözüm Hemen Şimdi!

Geleneksel solun hastalıklarından biri, her sorunu büyük bir çözüm projesinin parçası olarak görüp sorunu çözmeyi ''devrim sonrası''na ertelemektir. Elbette sorunlar birbiriyle ilişkilidir ve topyekûn çözümü gerektiren sorunlar vardır. Ne var ki, bazı sorunların çözümüne hemen başlanabilir, başlanmalıdır. 

Laiklik hassasiyeti yüksek herkesin malumu ki kamu eğitim kurumlarında laiklik çoktandır kalkmış durumda. Evrim müfredat dışında, düşünme becerileri sulandırılmış, fen bilgisi çağdışı kalmış ve en nihayet ahlaki konular tamamen şeriata teslim edilmiş durumda. Özel eğitim kurumlarının sayısı hızla artarken müfredatta keyfiyet hepimizi rahatsız ediyor. Laiklik hassasiyeti olsun olmasın eğitim-öğretimin ölçülebilir her alanında başarısızlık ortada. 

O halde, ne yapmalı? Geleneksel yanıt: Devrim yapmalıyız. Ne güzel! Nasıl yapılacağını bilmediğim bu devrime katılmayı can-ı gönülden isterim. Ne var ki, hemen yapılabilecek işler var. Önce onları denesek fena olmaz mı?

''Muhalefet''e ait olduğunu düşündüğümüz yerel yönetimler kreş açabiliyor. Belediye üzerinden şirket kurularak pek çok iktisadi faaliyete girilebiliyor. Bu durumda, yerel yönetimlerce veya doğrudan doğruya yurttaşların örgütlenmesiyle eğitim-öğretim kurumları açabiliriz. AKP'nin eliyle müfredatta epey bir değişiklik yapmak mümkün kılınmışken kuracağımız eğitim-öğretim kurumlarında pekâlâ laik, bilimsel ve çağdaş eğitim yapabiliriz. 

Çevreyle uyumlu, içinde yurt barındıran, ezberci olmayan, bilimsel eğitim yapan ve mümkünse gençleri sektöre hazırlayan eğitim-öğretim kurumlarını şimdiden kurabiliriz. Bu eğitim-öğretim faaliyetini gerçekleştirmek için mali kaynağımız da mevcut. 

Faaliyete devam edebilmek için şu seçeneklerden biri benimsenebilir: 

  1. Eğitim-öğretim paralı olup belirli sayıda burslu öğrenci kabul edilebilir.

  2. Eğitim-öğretim paralı olup öğrencilerin borçları kredilendirilebilir veya ileri tarihli ödeme imkanı sağlanabilir. 

  3. Eğitim-öğretim paralı başlayıp kurum üzerinden kaynak yarattıkça tamamen ücretsiz hizmet verilebilir. 

  4. Eğitim-öğretim başından itibaren ücretsiz yapılabilir. 

Eldeki imkanlara göre bu seçeneklerden bir diğerine geçiş de yapılabilir. Bu eğitim-öğretim kurumlarını kurmaya en çok ihtiyaç duyulan yerlerden başlamak gerekmektedir. Deprem (daha doğrusu plansız yapılaşma) mağduru kentlerimizden yahut eğitim-öğretim faaliyetlerinin çok pahalıya patladığı ve çok sayıda gencimizin kaderine terk edildiği büyük kentlerden başlayabiliriz. 

Bu kurumların içerisine yurtlar inşa ederek ve okulları arazi rantı düşük bölgelerde kurarak daha insancıl şartlarda faaliyette bulunmayı sağlayabiliriz. Dahası, böylelikle hem ülkemizin yaşadığı ara eleman ihtiyacına uygun mezunları hazırlayabilir veya beklenen gıda krizine karşı tarım yapabilecek gençleri yetiştirebiliriz. 

Kurumların, kent merkezlerinden uzak ve mümkünse kırsal alanlarda kurulmasıyla gençlerimizi onların hayatını kuşatan uyuşturucu batağından uzak tutmayı da başarabiliriz. Sosyal medya ve teknoloji bağımlılığıyla, uyuşturucu bağımlılığıyla, özetle uyuşma döngüsüyle adeta felç olmuş gençliğimizin ayağa kalkmasına küçük de olsa bir katkıda bulunabiliriz. Elimizden tutan mı var? İstanbul, Ankara, İzmir, Aydın, Eskişehir, Hatay Büyükşehir Belediyeleri ve pek çok ilçe belediyesi muhalefetin elindeyken ve bu kentlerde yaşayan çağdaş nüfusun elinde yığınla imkan varken bilimsel ve çağdaş eğitim-öğretim yapacak kurumlar kurmamızı engelleyen nedir? Ülkenin ücra köşelerinde karanlık odalarda militan yetiştiren tarikat görünümlü terör örgütlerinin başardıklarından fazlasını niçin başaramayalım? 

Gençlerin içine düştüğü karanlık karşısında yüreği ezilen hepimizin talep etmesi gereken işte bu türden adımlardır. Çözüm! Hemen şimdi! Hem bunu şimdi başarabilirsek halkımıza daha fazlasını başaracağımızı söylediğimizde halkı inandırabiliriz. Elimizde bunca imkan varken daha fazla imkanı talep ettiğimizde bize sormazlar mı iktidara gelip de ne yapacaksınız diye? Elindeki imkanı kullanmayan daha fazlasını edinemez. Eski bir akademisyen ve çiçeği burnunda bir avukat olarak bu türden bir projeyi hayata geçirmek için var gücümle çalışmaya hazırım.