Sen hiç ağaç yetiştirdin mi?

Çankaya Köşkü’nün bahçesinde dolaşıyorlardı.

Yanlarında, peyzajcı Mevlit Baysal da vardı. Yürüdüğü yolu çok ihtiyar ve geniş bir ağaç kapatmıştı.

Ağacın bir yanı dik bir sırta, diğer yanı da havuza uzanıyordu. Havuz tarafındaki kısma yaslanarak karşıya geçti.

Elbette bu kişi Atatürk’tü.

O esnada Mevlit Baysal hemen atıldı:

-“Emrederseniz ağacı derhal keselim Paşam” dedi. Atatürk bir an yüzüne baktıve sonra şu cevabı verdi;

-“Yahu, sen hayatında böyle bir ağaç yetiştirdin mi ki keseceksin.”

***

Ankara’daydı.

Ziraat mühendisi olan Tahsin Coşkan’ı yanına çağırdı.Onu bataklık bir araziye götürdü.

- "Tüm masrafı cebimden olmak üzere buraya bir orman çiftliği yapmak istiyorum" dedi.

Mühendis;

-"Paşam, bu topraklar paranızı tüketir, burada hiçbir şey yetişmez" diye cevap verince Atatürk;--------“Tahsin yetkililerle incele, burasıyla ilgili bana resmi bir yazı getir" dedi. 

Tahsin Coşkan gitti. Ama ısrar ediyordu.Gitti, yetkililerle birlikte günlerce  inceledi ve sonuçta "Burada hiçbir şey yetişmez" yazılı, altında yetkililerin imzasının olduğu bir yazıgetirince çoktan işe başlamış ve epeyce de yol kat etmiş olanAtatürk şu cevabı verdi kendisine;

“Burası vatan toprağıdır, kaderine terk edilemez” 

***

1930 yılının yaz aylarıydı.

Atatürk, Yalova’daki çiftliğine geldi. Çiftlikler onun, köylüye örnek olsun diye yaptırdığı organik üretim merkeziydi.Köşkün hemen dibindeki ulu çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bahçıvan ile karşılaştı.

- “Ne yapıyorsunuz?” diye sordu hemen;

-“Köşkü etkileyen dalları kesiyoruz Paşam. Ağacın dalları binanın çatısına ve duvarına dayanıyor”

diye cevap alınca Atatürk baktı, bu böyle olmayacaktı. Ve hemen talimatını yapıştırdı;

- “Dallar kesilmeyecek, Köşk kaydırılacak! ” 

***

Bugün ülke yanıyor, ormanlar yanıyor, ağaçlar yanıyor.

Söndürmek için uçak yok. 

İşte o ısrarla alınmıyor.

Fakat çakma dünya lideri kendisine 7 makam uçağı alabiliyor.

Cumaya bile helikopterle gidiyor.

Ağaç yanıyormuş, orman yanıyormuş,ülke yanıyormuş umurunda mı?

Tabii ki değil.

Ama sormak gerekmez mi;

Sen hiç ağaç yetiştirdin mi?.