Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,3594
Dolar
Arrow
34,4660
İngiliz Sterlini
Arrow
43,6304
Altın
Arrow
2935,0000
BIST
Arrow
9.367

Bir kemik parçasına bile razıyım!

Adını Atatürk’ün koyduğu, sınırda ışıl ışıl bir ay gibi parlayan kadim ilin, Hatay insanlarının 6 Şubat depremiyle birlikte ışığı söndü. Enkazda sevdiklerinin cenazelerini tek parça bulabilenler kendilerini şanslı saydı. Yakınlarının bedenlerinin parçasına ulaşabilenler, kimsesizler mezarlığına gömülmedikleri için şükretti. Sevdiklerinden hiçbir haber alamayanlar ise bir kemik parçasına bile razıydı.

6 Şubat depreminin üzerinden 436 gün geçti. Enkazlarda bulunamayan, resmi kayıtlara “kayıp” diye geçen, ölü mü, diri mi olduğunu dahi bilmeyen, binlerce insanımızın yüreğini dağlayan kayıp yakınları, Devlet için yok hükmünde ne yazık ki…

Hatırlayalım; Cumhur ittifakının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum, Candaş Tolga Işık’ın yayınında, ağzından yanlışlıkla “130 bin canımız gitmiş” cümlesini kaçırmıştı. Oysa resmi kayıtlarda 6 Şubat depreminde 53 bin insanımızın hayatını kaybettiği belirtiliyor. Gerçek ölüm sayısını bile kayıt altına alamayan iktidar, kayıpların araştırılmasıyla ilgili de bir adım atmadı. Kayıp ailelerini şu acı cümleye mahkum etti;

Bir kemik parçasına bile razıyım!

Sınırda ışıl ışıl bir ay gibi parlayan kadim ilin, Hatay’ın ışıkları söndü. Deprem sonrası Ankara, Antalya, Mersin, Bursa gibi kentlerde yeni bir hayat kurmaya çalışan Hataylıların çoğu memleketlerinin sönen ışığını yeniden aydınlatmak için, binlerce yıllık kültürün oluşturduğu o mozaiği, yeniden birleştirmek için topraklarına geri döndü.

Resmi makamlardan kayıplarıyla ilgili bir ses gelmedikçe, içlerindeki acı büyüyor. Türk Medeni Kanunu’nun 32. maddesine göre, cesedine ulaşılamayan kişi, ölüm karinesinden faydalanılması için gaip sayılıyor. Depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen, kendisinden haber alınamayan kayıplar için “gaiplik kararı” gündemde. Yani kayıplar, ölü sayılacak.

Hatay’ın seçilmiş milletvekili Can Atalay, milletvekilliği düşürülmüş olsa bile, Hatay halkının acısına çare olmak için Silivri Cezaevi’nde, bulunduğu koşullara rağmen, canla başla çalışıyor.

Can Atalay, geçtiğimiz gün X hesabında bir çağrı yaptı.

DEPREM KAYIPLARI İÇİN SEFERBERLİK ÇAĞRISI

Atalay çağrısında “Yakınlarını arayan insanların kayıplarını bulmak, toplum olarak görevimiz, eğer sevdikleri hayatlarını kaybettiyse bile onlara, her birine bir mezar borçluyuz” dedi.

37’si çocuk 147 kayıp için TBMM’de araştırma komisyonu kurulmasını talep etti. TİP milletvekili Can Atalay’ın deprem kayıpları için seferberlik çağrısı vicdanları ayağa kaldırmalı. Tarihimizin en büyük acısının içinde kayıplarını arayan insanları yalnız bırakmamalı.  

31 Mart seçimlerinde Türkiye’nin birinci partisi haline gelen CHP’nin Can Atalay’ın seferberlik çağrısına sahip çıkacağına yürekten inanıyorum. Ertelenen Anayasa Mitingi gibi, “Deprem Kayıpları İçin Seferberlik Çağrısı” görmezden gelinmemeli.

Hatay’ın ışığını yeniden aydınlatmak için, 

Vicdanlar bu çağrıya kulak vermeli.