Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
37,5658
Dolar
Arrow
33,9499
İngiliz Sterlini
Arrow
44,6408
Altın
Arrow
2814,0000
BIST
Arrow
9.685

Genco Erkal olmak

Başka bir ülkede yaşasaydı, anıtı dikilirdi üstad Genco Erkal’ın. Oysa Türkiye’de politik tiyatro yapmanın bedelini hep ağır ödedi. Gözaltına alındı, oyunları yasaklandı, kendi kurduğu tiyatro kapatıldı. Pes etmedi.

Omurgalı duruşundan hiçbir dönem taviz vermedi. 

15 Temmuz (2016) darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL, yine ona patladı. “Güneşin Sofrası’nda Nazım ile Brecht" adlı oyunu güvenlik gerekçesiyle iptal edildi. Bu yasağa karşı halktan öyle büyük bir tepki geldi ki, “Yasak kalksın” diye başlatılan imza kampanyası,  koca bir çığ gibi iktidarın omuzlarına düştü.

Hukukçu Turgut Kazan’ın yönetiminde çok yönlü ve kapsamlı bir mücadelenin ardından konu meclise taşındı ve sonunda dayanışma kazandı. Oyunun durdurulması kararı, halkın gücüyle lav edilmişti. Uluslararası kamuoyuna  yansıyan bu müthiş zaferin ardından, taşın altına elini koyanlara bu teşekkür mektubunu yayınlamıştı büyük usta:

“Bizi yaralayan durdurma kararı kaldırıldı. Şimdi Muhtar Mahmut Paşa Konağı’nın önünde, kediler, martılar, mehtap ve yıldızlara, güneşin sofrasında, dostların karşısına yeniden çıkmanın heyecanını yaşıyoruz. Yaşadıklarımızdan şunu öğrendik; Sevgi, dostluk, dayanışma her derde deva oluyor. Haklıysanız, bu enerji başarıya ulaşmanızda itici güç oluyor.”

Oysa hak, haklılık kavramları başına hep dert oldu, Genco Erkal’ın. İlk 1974 yılında “Kerem Gibi” adlı tek kişilik oyunu komünizm propagandası yapıyor diye soruşturma konusu oldu. Başrolünde oynadığı, yönetmenliğini  Erden Kıral’ın yaptığı “Hakkari’de Bir Mevsim” in Türkiye’deki gösterimi yasaklandı. 80 darbesi sonrası Anadolu turnelerinde oyunları için salon bulamadı. Ama en büyük darbeyi AKP iktidarında, Gezi olayları sonrasında aldı. Kurucusu olduğu Dostlar Tiyatrosu başta olmak üzere 17 tiyatronun ödeneği bir anda kesildi.

İktidarın Üvey Evlat olarak gördüğü, kara listeye aldığı sanatçıların arasında listenin en başındaydı artık. Ak troller hayatının parçası olmuştu. 2016 ve 2020 yıllarında yazdığı üç tweet nedeniyle “Cumhurbaşkanına Hakaret” suçundan yargılandı. Hakkında dört yıl sekiz aya kadar hapis cezası talep edildi.

Twitterdaki paylaşımları; Ayder Yaylası’nın yapılaşmaya açılması ve Cumhurbaşkanı’nın diploması hakkındaydı.

İki yıl sürdü davası Üstad Genco Erkal’ın. 2022’de beraat etti. Ancak onun ve tiyatrosunun üzerindeki baskı bir türlü bitmedi. Belediyeler, üniversiteler, korkudan onu davet edemediler, oyunlarına salon vermediler. Ölüm tehditlerine rağmen, üretmeye, zamanın ruhunu anlatan oyunlar yazmaya ve sahnelemeye devam etti Genco Erkal.

KORKMUYORUM

ÜVEY EVLAT belgeselimiz için buluştuğumuzda “Her şeye rağmen hiç korktunuz mu?” Diye sormuştum üstada.

“Korkmuyorum. Nesinden korkacağım? Canımı mı alacaklar, alsınlar. Biz yalnız değiliz. Bizim gibi düşünen insanlar bizi sahneden savunuyorlar duygusu beni güçlü tutuyor. Gençlerin heyecanı, sevgisi ayakta tutuyor beni. Daha kötü bir şey olursa da olur. Kabul etmişim bir kere… Korkmuyorum! Demişti.

-Peki umudunuz var mı?

Tabii ki umudum var! Benim üç büyük yazarım var. Nazım Hikmet, Aziz Nesin ve Bertolt Brecht. Hayatım boyunca onları izledim. Nazım Hikmet bir gün bile olsun ümidini kaybetmemiş. Bütün şiirleri insana olan inancıyla dolu. İnsana olan inancıyla, umudu yaymış halkına. Beni de hayatta tutan onun dizeleridir her zaman. Bütün baskılara rağmen “yok” diyorum, mücadele edersek, inanırsak, güzel günler mutlaka gelir. Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?

Genco Erkal’ın vefat haberini çarşamba sabahı (31 Temmuz) onun kendi şahsi instagram hesabından öğrendim.

Ona özgü, yalın, yaratıcı ve şok ediciydi! Aynen sahnedeki Genco gibi!

“Hoşça kalın

Dostlarım benim

Sizi canımda,

Canımın içinde,

Kavgamı kafamda götürüyorum.

Hoşça kalın

Dostlarım benim

Hoşça kalın…

Resimdeki kuşlar gibi

Dizilip üstüne kumsalın,

Medim sallamayın bana.

İstemez… Tek hecesiz elveda.”

Hoşça kal büyük usta. 

Ardında bıraktığın keder çok büyük. Dört kuşaktan insana öyle bir dokundun ki…

Cesur ve mücadeleci ruhunla yaşadıklarınla damıttığın, dünyamıza ışıklar saçtı..

Hoşça kal büyük usta.

Sana söz,

Güzel Günler Göreceğiz. 

Hem de çok yakında…