Sadece Beşiktaş’ın değil, tüm ülkenin Nasuh ruhuna ihtiyacı var…
1999 Gölcük Depremi’nde Hürriyet Gazetesi’nde muhabirdim. Sabaha karşıydı, önce yerin altından korkunç bir ses geldi. Garip bir uğutlu eşliğinde yer ayağından çekiliyor hissiyle sallanırken, can havliyle oğlumu yatağından alıp, kapıya doğru koştum. Ayazpaşa’da oturuyorduk. En yapılmaması gereken şeyleri yaparak, sarsıntı sırasında apartmanın merdivenlerinden kucağımda bebekle inerek, apartman kapısının eşiğinde toplandık konu komşu. Gazeteye gittiğimde bölgeden gelen görüntüler dehşet vericiydi.
Yeni anne olduğum için nöbetçi olarak görevlendirildim. Bölgeye gidemedim. Gazetede sabaha kadar Yalova, Gölcük, İzmit, Avcılar, Beylikdüzü’nden gelen fotoğrafları, yıkımın acı insan hikayelerini haberleştirirken, fotoğraflar arasından kansız olanlarını bulmak, bacağı, kolu kopan çocukları göstermemek için çaba sarfetmek, acı vericiydi. Ama bir yandan dayanışmanın en büyüğüne ilk elden tanık oldum.
Türkiye’nin ilk sivil arama kurtarma ekibi AKUT, afet bölgesinde 150 gönüllüsüyle mucizeler yaratıyordu. Çok kısa bir süre içinde yılmaz bir gayretle 200’ün üzerinde insanımızın hayatını kurtardılar.
Bir grup profesyonel dağcı, 1999 depreminden üç yıl önce, talihsiz bir dağ kazasının akabinde bir araya gelerek kurmuşlardı AKUT’u. Bolkar Dağları’nda kaybolan iki üniversite öğrencisinin 14 gün boyunca bulunamaması acısıyla kurulmuştu. Türkiye’nin ilk Arama Kurtarma derneği AKUT ve kurucusu Nasuh Mahruki, 99’ Depreminin kahramanları oldular. AKUT rüzgarı öyle bir esti ki, gönüllülük ruhunun insan kurtarmadaki önemini farkeden binlerce genç AKUT’a katıldı..
Çocuğunun AKUT gönüllüsü olması, aileler için gurur kaynağıydı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nden sonra Türkiye’nin en güvenilir ismi oldu..
Koşulsuz insan sevgisi, vatan sevgisi, merhamet duygusuyla, zorda olana yardım etme dürtüsüyle, doğru olanı yapma ahlâkıyla, sorumlu bir yurttaş olmanın sarsılmaz bilinciyle, ülkemizin en değerli rol modellerinden biri oldu. AKUT gönüllüsü olmak, koşulsuz güven vermekle özdeş haline gelmişti. Arama kurtarmadaki ihtiyacı öngörüp, örgütlü çalışmasıyla birçok STK ile kamu ve özel sektör kuruluşlarının arama-kurtarmaya bakış açılarını, yaklaşımlarını değiştirdi. Zihniyeti değiştirdi. Yeni atılımların da öncüsü oldu.
Ben de pekçok insan gibi, 99 depremindeki tecrübesizliğimi AKUT’la kırdım. Bir gazeteci olarak AFET bilincini AKUT’tan öğrendim.
Nasuh Mahruki ve ekibi, sadece 99 depreminde değil, Hindistan’da yaşanan büyük depremde de yüzlerce insanın hayatını kurtardı.
Dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem AKUT’u şu cümlelerle anlatıyor;
“Marmara ve Düzce depremlerinden bu yana, çeşitli ülkelerde meydana gelen afetlerde, insanlara yardım etmeye ve onları hayata döndürmeye gönül verdiniz. Sizler kendi özgür iradenizle, insanı insan yapan soylu değerler ışığında seçtiğiniz bu yolda, çabalarınızın değerli örneklerini son olarak Hindistan’da gösterdiniz. Az sayıda arama-kurtarma ekibinin görev yaptığı bir ortamda Türkiye’yi temsilen mevcudiyetiniz ve başarılarınız bizler için onur kaynağı olmuştur. Tüm AKUT ekibini kutluyor, başarılarınızın devamını diliyor, en iyi dileklerimi sunuyorum.”
**
99 Depreminden tam 24 yıl sonra Türkiye çok daha büyük bir felaketle sarsıldı. Türk halkı olarak Cumhuriyet tarihinin en büyük yıkımını yaşadık. Maraş merkezli iki büyük deprem arka arkaya gerçekleşti. Yardımlar ne yazık ki çok gecikti. Kurtarılabilecek canların çok daha azı kurtarılabildi.
İlk 3 gün Silahlı Kuvvetler müdahale edemedi. Çünkü iktidar ordunun elinden DAFYAR planlarını çekmiş, arama kurtarmada tek yetkili olarak AFAD’ı görevli kılmıştı. Arama kurtarmada ilk üç gün silahlı kuvvetler olmadığı için, mevcut insan kurtarma kapasitemizi kullanamadık. Hızlı, doğru, etkin, planlama ile hareket etmeyi gerektiren örgütlü destek kritik ilk 12 ve 24 saatte de yoktu!
Oysa 99 depreminde ordu ilk andan itibaren deprem bölgesindeydi. Ne yazık ki, iktidar, EMASYA Emniyet, Asayiş, Yardımlaşma Protokolü ve DAFYAR (Doğal Afet Yardımlaşma) planlarından çekildi. Afet anında olay yerine gelmesi gereken silahlı kuvvetlerin elinden afete müdahale etme yetkisi alınmıştı. İnsanlar çığlık çığlığa yardım talebinde bulunurken, en yakındaki jandarma bile ilk üç gün müdahale edemedi. Çünkü yetkili değildi!
AKUT da zaman içinde güçsüzleştirildi. Nasuh Mahruki, AKUT Arama Kurtarma Derneği Başkanlığı'ndan 2016 yılında istifa etti. 2,5 yıl sonra ise AKUT Derneği Onursal Başkanlığı’na veda etti.
2022 yılında başımıza gelen en büyük felakette Maraş, Malatya, Hatay halkı yalnız bırakıldı. Bölgeye gidip görün… Kilometrelerce uzanan isimsizler mezarlığı o kadar çok şey anlatıyor ki!
Ve şimdi sırada büyük İstanbul depremi var. Uzmanlar; Bugün-yarın, belki yıllar sonra, ama beklenen İstanbul depreminin mutlaka gerçekleşeceğini söylüyor. İstanbul için her geçen gün kaygılanıp geç kalınıyor derken, Nasuh’un Beşiktaş Belediye Başkanlığı için aday olduğunu açıklaması beni umutlandırdı. Nasuh, Marmara’yı bekleyen deprem için yıllardır hazırlık yapılması gerektiğini anlatıyor ama onu kimse dinlemiyor. Neyse ki İBB Nasuh’a kulak verdi ve 6 Şubat depreminden sonra AKOM’la birlikte 5 bin kişiye toplanma alanı gönüllüsü eğitimi verildi.
“Karşılıksız Yardımseverlik” ilkesiyle çıktığı hayat yolculuğunda, bir kez daha taşın altına elini koydu Nasuh Mahruki. Akut ruhunu bu kez depremden önce, Beşiktaş halkına aktarmak için, 4 kuşak Beşiktaşlı olarak, “CHP’den BEŞİKTAŞ Belediye Başkanı aday adayıyım” dedi. Nasuh Mahruki’nin Beşiktaş belediye başkan adaylığı sadece İstanbullular için değil, Türkiye için çok önemlidir.
Şunu biliyorum ki; Nasuh Mahruki Beşiktaş Belediye Başkanı seçilirse, Nasuh’un ve AKUT’un 1999’da yarattığı o rüzgar, “karşılıksız yardımlaşma duygusu”, örgütlü dayanışma, liyakat, gönüllülük ruhu Beşiktaş’tan tüm Türkiye’ye yayılır… Sadece Beşiktaş’ın değil, tüm ülkenin Nasuh ruhuna ihtiyacı var…
Çok Okunanlar
BEDAŞ 24 Kasım'da İstanbul'da elektrik kesintisi yaşanacak mahalleleri açıkladı
Jose Mourinho'dan Ronaldo ve Talisca açıklaması!
Galatasaray Bodrum FK’yi yenerken, Muslera ve Kerem arasında gerginlik
Bolu'da kar yağışı kazaya neden oldu, otoyol ulaşıma kapandı
CHP'li Belediye Başkanı Günay'ın oğlu son yolculuğuna uğurlandı
Teğmenlerin Komutanlarının 'Suçu'!...
Oğuz Aydın Fenerbahçe adına iki gole imza attı: İlkleri yaşadı
Muslera ve Kerem Demirbay arasında gerginlik
Narin’in ölümünde şüpheler artıyor! Teker teker inceledi
Öğretmenler Gününde, Eğitim Devrimi için bir manifesto