Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,4879
Dolar
Arrow
34,7144
İngiliz Sterlini
Arrow
43,9727
Altın
Arrow
2943,0000
BIST
Arrow
9.827

Şiddet sarmalında savruluyoruz

Henüz vahşice öldürülen 19 yaşındaki İkbal’in kalbimizdeki acısı dinmemişken, aralarında daha yeni doğmuş yavru kedi ve köpeklerin de bulunduğu 43 hayvanın şırınga ile katledildiği haberi, allak bullak etti. İlaç enjekte edilerek öldürülen kedi ve köpeklerin siyah çöp poşetlerinde, konteynırlara atılan görüntülerine bakmak yürekleri dağlıyor.

Bu vahşeti kim yapabilir? O masum köpekleri, kedileri gözü kırpmadan öldüren nasıl bir canidir? Ne tür bir veteriner hekimdir? Bu katliam nasıl görev edinilebilir?

Ötanazi hayati fonksiyonlarını kaybetmiş canlılar için yapılır. Sağlıklı sokak hayvanını öldürmek suçtur! Hayvanları yaşatmayı değil, yok etmeyi seçen belediyeler “Keta-Control” adlı ilacı sipariş etmeye başlamış.“Keta-Control” adlı ilacı çok sayıda  belediyenin  satın aldığı bilgisi var. Yani sokak hayvanlarının katliamı devam mı edecek anlamına geliyor?  

Bir şiddet sarmalına kapıldık, çıkamıyoruz. Madımak Oteli’nde, Sivas katliamında, yakılmaktan son anda kurtulan Aziz Nesin;

“Türkiye hasta! Ahlaken hasta, düşünce olarak hasta, eylem olarak hasta! Gerçekten hasta” demişti.

 Türkiye bugün daha çok hasta! Tüm dokularına yayılmış durumda. Türkiye’nin değerleri çürüdü ama farkında değil. Türkiye, Bugün yapılan katliamı yarın unutuyor. Bu toplum ne yazık ki alzheimer oldu.

53. Gündeyiz. 8 yaşındaki, güzel yüzlü, masum gülüşlü Narin’in ne katilleri ortaya çıkarıldı, ne de öldürülme sebebi bulundu. 

 Türkiye Narin’i unuttu.

En vahşi cinayet bile kamuoyu nezdinde bir süre sonra normalleştiriliyor.

Türkiye önce normalleştiriyor, sonra unutuyor.  

Artan vahşeti, artan şiddeti, elinde çekirdek, “katil aranıyor” konseptli TV programlarını izler gibi izliyor Türkiye!

Tüm sorunların içinde olmasına rağmen, artan geçim sıkıntısını, artan yoksulluğu, artan intiharları, artan gelir adaletsizliğini, artan hukuksuzluğu, artan kadın cinayetlerini, artan kayıp çocuk vakalarını, artan aile içi şiddetini, artan sokak hayvanı katliamlarını TV programı izler gibi izliyor Türkiye.

İlkokulda sınıf öğretmeni olan bir arkadaşımın söyledikleri  içimi ürpertti. “Geçtiğimiz yıllara oranla, çocuklar arasındaki akran zorbalığı kat be kat arttı,” dedi. Çocukların birçoğu birbirleriyle şiddet dili üzerinden iletişim kuruyormuş. Çocuklar arasındaki şiddet nasıl artmasın ki?

Her yerde şiddet var. Televizyonda, dizi ekranlarında, haber kuşağında, sokakta, mahallede, evde, ailede…

Çocuklar ne görürse, ne izlerse, neye tanık olursa, onu yapar.

İçinde savrulduğumuz şiddet sarmalından koruyun çocuklarınızı.

Hasta Türkiye’den ne derece sağlıklı çocuklar çıkacak bilmiyorum.

Ama şunu biliyorum; Sağlıklı toplum, sağlıklı çocuklar yetiştirmekle başlar.

Daha geç olmadan artık toparlan…

Sarsıl ve kendine gel Türkiye!