Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış haberleri bul
ve ve
ve ve
ve ve
Temizle
Euro
Arrow
36,6207
Dolar
Arrow
34,8656
İngiliz Sterlini
Arrow
44,4914
Altın
Arrow
3046,0000
BIST
Arrow
10.058

Sosyal çürümeden çıkmak için...

Son bir aydır Türkiye tarihinin en korkunç cinayet olaylarına tanıklık ediyoruz. Narin’in çekirdek ailesinin içinde vahşice öldürülmesinden başlayarak, Semih Çelik adlı 19 yaşındaki bir caninin yaşıtı iki genç kızın kafasını keserek öldürmesi ve birinin annesini olay yerine çağırarak kızının kafasını annesinin önüne atması ve son olarak, 12 bebeğin ölümüne sebep olan  Yenidoğan Çetesi!

Mesleği “yaşatmak” olan sağlıkçılardan oluşan bu çetenin, yeni doğan bebekleri öldürerek canilikte sınır tanımadıklarını, telefon mesajlarından görüyoruz. Hemşireye“Öldür bebeği” diyor.

Bu haberi ortaya çıkaran meslektaşımız Emrullah Erdinç sayesinde, Yenidoğan Çetesine yönelik yapılan operasyonda, iddianamede adı geçen 9 hastanenin ruhsatı iptal edildi.

Bu hastanelere afiliye olmuş Türkiye’nin dört bir yanındaki zincir hastanelere yönelik de inceleme başlatılması gerekiyor.

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap sağlıktaki sosyal çürümenin nedenini çok net şu cümlelerle ifade etti;

AKP iktidarının Sağlıkta Dönüşüm Programı hasta hekim arasına parayı sokarak, güven ilişkisini ortadan kaldırdı. Nereden tutsanız sistem elde kalıyor. Piyasa mantığı para odaklı. İnsani değerler maalesef ikinci planda kalıyor.”

Türkiye’de Yenidoğan yoğun bakım yataklarının üçte ikisi özel hastanelerde bulunuyor. Özel hastaneler bu  sorumluluktan ve özellikle çalışanların yükünden kaçmak için bu bölümleri dışardan şirket işletenlere emanet ediyor.  Yenidoğan Çetesi işte böyle bir ihtiyacı sömürmüş. Dolayısıyla akla şu soru geliyor;

Yenidoğan ünitesinde gördüğümüz bu çeteleşme, yetişkin, yaşlı  yoğun bakımların ünitelerinde de kök salmış olabilir mi?

Bu vahşet, halkın sağlık sistemine olan güvenini iyice zedelemiştir.

Sağlık Bakanlığı  acil seferberlik başlatarak, CİMER ve savcılığa şikayet edilmiş yenidoğan ve yetişkin yoğun bakım ünitelerindeki tüm ölümleri incelemeye almalı. Yoğun bakım ölümleriyle ilgili şikayet edilen tüm hastaneler didik didik incelemeye tabi tutulmalı.

Şu an bildiğimiz 12 bebeğin cinayeti! Kim bilir daha bilmediğimiz kaç bebeğin canına kıyıldı. Bu kan donduran çetenin bağlantıları araştırıldığında korkarım ki arkası gelecek…

Halk olarak çok  ağır bir yükle karşı karşıya bırakıldık. Hergün vahşice işlenen kadın cinayetlerini, çocuk cinayetlerini, sokak hayvanları katliamlarını hiç bir şey yapamamanın vicdani yüküyle izlemek, acı veriyor. 

Sosyal çürümenin ortasında, şiddet sarmalının içinde debeleniyoruz.

Umudu yaratabilmek için yapabileceğimiz çok şey var aslında. Önce unutmamak ve unutturmamak. Ve ülkeyi çamurun dibine çeken sosyal çürümeden çıkabilmek için acil değişim talep etmek.

Deşiğim erken seçimle gelir.

Acil erken seçime …