Her ne kadar kıymetleri bilinmese de bu topraklardan çok iyi öğretmenler çıktı. Bunlardan biri de şair, edebiyatçı olarak bilinen ancak bununla beraber çok iyi bir eğitimci olan Tevfik Fikret. Fikret 1984’te Mekteb-i Sultani’deki yani Galatasaray Lisesindeki bir Türkçe öğretmenliği yarışmasını kazanarak bu okula öğretmen olur. 6 Ocak 1909’da ise mektep idaresinin bütün mesuliyeti kendisine bırakılmak ve işine karışılmamak şartıyla okul müdürlüğünü kabul etmiş ve Galatasaray Lisesi müdürü olmuştur.
Onun eğitimcilik anlayışı çocukların zihnini yormadan beslemekti. Bunun için ilk iş olarak 1 saat 15 dakikalık ders süresini azalttı. Fizik, kimya dersleri için laboratuvarlar kurdu. Matematik dersleri için hesap aletleri, Fen dersleri için böcek ve taş koleksiyonları temin etti. Tarih dersi için her çarşamba öğleden sonra etüt yapılmaz, öğrenciler öğretmenleri tarafından müzelere götürülürdü. Edebiyat dersi için okula konferans salonu yapan Fikret-ki bu salon mescidin üzerine yapıldığı için büyük tartışmalara neden olur- burada öğrencilerin konuşmalar yapmasını, temsiller vermesini sağlar. Ayrıca öğrencilerin düşüncelerini serbestçe ifade edebilmesi için ‘’Tiraje’' adlı bir okul dergisi çıkarılır. Tabii onun bu yaptıkları geri kafalı zihinlerin hoşuna gitmez, öne sürülen iftiralar dönemin bakanlığının işe karışmasına yol açar.
Fikret mutlak yetki vaadiyle kabul ettiği müdürlükten ayrılır. Ancak dönmesi için yapılan ısrarla tekrar görevine döner. Bir müddet sonra ise bakanlık bu dönemin ücretli öğretmenlik sistemine benzer bir düzenlemeye gitmek isteyince Tevfik Fikret çalışma arkadaşlarının hakkını savunarak görevinden bir kez daha dönmemek üzere istifa eder. Onunla beraber birçok öğretmen ve okulda görevli doktorlar da istifalarını verir. Fikret’in istifası büyük yankı uyandırır gazetelerde haberler çıkar.
Okulun öğrencileri de çok sevdikleri Tevfik Fikret hocalarını destekler. Okulun tüm öğrencileri Fikret okula dönmediği takdirde okuldan ayrılacaklarını sadrazama bir telgrafla iletir. Böylece Türk eğitim tarihinde orta öğretim öğrencilerinin ilk boykotu başlar. 500’e yakın öğrenci okula gitmeyi bırakır. Üstelik bu öğrencilerin içerisinde veliaht Abdülmecid’in oğlu yani padişahın torunu da vardır. Öğrenciler okula dönmemekte kararlı da olsalar bu boykotu Tevfik Fikret’in şu sözleri sonlandırır: "Fikret’e kapılanlar mektebi bitirme ümidi olmayan birkaç haylazdır diyenlerin iddiasını çürütmek vazifenizdir. Mektebi başarıyla bitirip ispat edeceksiniz ki beni sevenler haylazlar değil memlekete bağlı gençlerdir.’’ Böylelikle boykot gönül rızasıyla olmasa da sona erer. Fikret çok sevdiği okulundan ayrılmak zorunda kalır. Bu durum onun yüreğinde hep bir sızı olarak kalır.
Sultani’nin önünden geçerken hala sanırım ki iki el omuzuma yapışır. Yüzümü bir türlü o tarafa çeviremem. O kadar müteessir olurum. Ben memleketimiz için samimiyetle çalışmıştım ve çalışmak istemiştim.’’
Aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür gençler yetiştirmek için mücadele eden görüşleriyle de Atatürk’ü aydınlatan bu büyük eğitimciyi saygıyla anıyor Fikret gibi öğretmenlerin artmasını ümit ediyorum.
Çok Okunanlar
Estetik ameliyatı ardından hayatını kaybeden Neşe Özkan'ın eşinden ilk açıklama
Mourinho gitti, Skriniar koptu geliyor: 22 Aralık Pazar spor manşetleri
Sergen Yalçın'dan Beşiktaşlıları kızdıracak Semih Kılıçsoy sözleri
Fred'den gündeme oturan 'İsmail Kartal' beğenisi
21 Aralık Cumartesi reyting sonuçları
İstanbul'da elektrik kesintisi
Noel katliamcısının kimliği belli oldu
Saray'dan Ortadoğu önerisi: Yeni isim önerisi dikkat çekti
Asgari ücret yüzde 35 artmalı, faiz yüzde 31’e düşmeli!
Adaletsizliğin acıları burada birleşti